Başkent Dayanışması
Kuruluş:1 Mayıs 2012


BÖLGE BÖLGE ANKARA FORUMLARI
Dayanışma Manifestosu

“BEN ANKARA”

 

Ankara, mücadelenin kentidir,

Ankara Cumhuriyet’in başkentidir,

Devrimin başkentidir,

Ankara haksızlığa karşı direnenlerin kentidir,

Ankara öğrenci kentidir,

Ankara memur kentidir,

Ankara aklıselimin kentidir,

Ankara dayanışma’nın kentidir,

Ankara haksızlığa karşı vicdanın kentidir.

Ankara direnişin ve umudun başkentidir..

 

89 yaşında bir Başkentte yaşıyoruz… Koca çınar gibi sığındık dallarının gölgesine… Onun bedenindeki her bir çizginin ağırlığını taşıyor yüreklerimiz. Her bir sokağında yaşadığımız anılarımız, sevinçlerimiz ve öfkelerimiz büyütüyor bizi. Onun “Cumhuriyet Kenti” kimliğine yönelik yapılan her saldırı, kimliğini değiştirmek için yoğun çaba harcayan yerel ve merkezi yönetimler son 20 yıldır, aymazlık içerisindeler. Tüm yaşanmışlıklarımıza tanıklık etmiş alanlar, Atatürk Orman Çiftliği, Atatürk Kültür Merkezi, Ulus Tarihi Kent Merkezi, Atatürk Bulvarı, Güvenpark, Gençlik Parkı, Zafer Meydanı, başta olmak üzere, bir kenti kent yapan tüm yaşam alanlarımız, tarihsel değerlerinden, anılarımızdan arındırılarak kent belleği yok edilmek üzere yasalar çıkartılmakta, plan ve projeler üretilmektedir.

Başkent Ankara’ya yeni bir “kimlik” yaratılmak istenmektedir. Ankara’nın başkent kimliği çılgın projelerle birlikte, marka kent, hastane kenti, alışveriş kenti, gökdelen kenti gibi kamu kaynaklarını israf eden gösteriş amaçlı projelerle parçalanmaktadır. Ankara’nın bir kimliği vardır.

Ankara bu ülkenin kalbidir, kalbi olan bir ülkenin toplumuna duyduğu sevgi, adalet duygusu hep vardır. Ankara’nın kimliğini değiştirecek kentsel dönüşüm ve kentsel yenileme adı altında hayata geçirilmeye çalışılan yasal düzenlemelerle, uygulamalarla, bu ülkenin kalbine hançer saplanarak, kalpsizleştirmeye çalışılmaktadır… Kalbimiz olmasa ne olursa, bir ülkenin kalbi olmayınca da o olur.

Ankara’nın “Cumhuriyet” dönemi yapılarına ve kentsel alanlarına karşı başlatılan yıkım, döneminde geçerli 13.yy kostümlü bazı mimari tarzlar ideolojik bir biçimde günümüz için ortaya atılmaktadır. Bu yıkım ve dönüştürme sürecinde öncelikle yaşam alanlarımızı zenginleştiren, kültürel yapımızı güçlendiren kültür mekânları ile tarihsel birikimi ile kolektif bellek mekânlarımız olan Cumhuriyetin simgesi olan yapılar, meydanlar, bulvarlar, parklar hedef alınmaktadır. Bu hedef doğrudan bizim yaşamımızdır. Nefes almamıza, bir kentte yaşamamıza, çocuklarımıza bırakacağımız anılarımıza, komşuluklarımıza, sevdiklerimizle kucaklaşmamıza, ayrılıklarımıza, acılarımıza yani bir insanı insan yapan en önemli değer olan belleğimize, albümlerimize, anı defterlerimize, dedelerimizin, ninelerimizin, anne ve babalarımızın bize bıraktıklarına ve onlarla paylaştıklarımıza yönelen bir ruh çalma, ruhsuzlaştırma operasyonudur…

Gündeme getirilen “Afet Yasası” ile de Ankara’nın Cumhuriyet değerlerini koruyan bazı kanunlar devre dışı bırakılmak istenmekte, afet riski altında denilerek Birinci Meclis, İkinci Meclis, Ankara Palas, İş Bankası, Sümerbank gibi simgesel yapıların ortadan kaldırılmasının yolu açılmaktadır.

Bu süreçte oluşan rant ise öncelikle yapım sürecinde devreye giren inşaat sermayesine ardından da satın alma yoluyla mülk sahibi olan kesimlere aktarılmaktadır.

89 yıllık bir çınarın gölgesindeyiz… Onun dallarına vurulan her bir baltanın karşısında, örülmüş bir duvar gibi durmaya devam edecek bedenlerimiz… Başkent Dayanışması Başkent Ankara’nın kimliğine yönelik yaşam alanlarımızın daraltılmasına karşı, Ankara’yı direnişin ve umudun başkenti, kültürün ve sanatın başkenti, dayanışmanın, adaletin başkenti yapmak için çıktı yola… Bir duvar örmeye başladık, direniş için dayanışma için Başkent Ankara için. Herkesin koyacak bir tuğlası var biliyoruz, nerede olursak olalım, Ankara İçin bir araya gelen, kendi rengiyle eylem yapan her topluluk başkent dayanışmasının bir parçasıdır.

Başkent Dayanışması, Cumhuriyetle özdeşleşmiş bir kentin kaynağına dönerek geleceğine sahip çıkmasıdır…

Başkent için rengini seç, eylemini yap, dayanışmaya katıl...